Bedenin Bir İmajı Olmalı mı?

Bir kişinin diğer bir kişi üzerinde bırakmış olduğu izlenim o kişinin imajını oluşturur. Peki hiç düşündünüz mü, bedenimizin bizim üzerimizde bıraktığı bir izlenim var mıdır?

Beden imajı, kişilerin fiziki görünümlerine ve bu görünümün başka kişiler tarafından nasıl göründüğüne ilişkin duygu ve düşüncelerini içeren bir kendilik algısıdır.

Bizlerin kimlik oluşumunda bir temel oluşturur ve kendimize olan güvenimiz, kapasitemize ilişkin algımızı da etkiler. Çocukluktan itibaren şekillenen beden imgesi kavramı cinsiyet, yaş, köken ve kültür gibi faktörlerden etkilenerek gelişmektedir. Çocukluktan ergenliğe kadar gelişimini sürdüren bu kavram, insanın fiziksel özellikleri, toplumun bu fiziksel özelliklere dair algısı ve medyanın yarattığı beden algısı gibi faktörler çerçevesinde şekillenmeye devam etmektedir. 

Kendilik algımızı ve varoluşumuzu derinden ilgilendiren bu kavram bizim için olumsuz nitelikler taşıdığında ruh sağlığımızda ve hayat kalitemizde olumsuz etkiler bırakabilir.  İnsanın bedenini yanlış değerlendirmesine yol açan çeşitli psikiyatrik bozukluklara, depresyona, düşük benlik saygısına ya da sosyal kaygıya sebep olabilmektedir. Bazı ruhsal rahatsızlıkları beraberinde getirirken kişinin sosyal ve cinsel yaşamını da olumsuz etkileyebilir. Ancak endişelenmeyin! Yaşa, yaşam olaylarına ve hatta mevsimlere göre değişebilen beden imajının dinamik bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz. Yani beden imajınız sizin kaderiniz değil. Gelin öncelikle beden imajınız olumlu mu olumsuz mu kısa bir değerlendirme yapalım.

Aynaya baktığınızda nasıl hissediyorsunuz?

Sosyal medya, magazin ya da televizyonda gördüğünüz ve size çekici gelen insanların fotoğraflarına baktığınızda nasıl hissediyorsunuz? 

Bu sorulara verdiğiniz cevaplar karşısında nasıl bir duygu durumu içerisindesiniz? Aslında şu an içerisinde bulunduğunuz farkındalık hali beden imajınızın olumlu veya olumsuz olduğuna dair bir bilgi sağlamaktadır. Olumlu beden imajına sahip birey bedeninden hoşnuttur diyebiliriz. Böylelikle bedeni kabul, bedenin ihtiyaçlarını karşılama ve bedenine karşı olumlu fikir geliştirme gibi tutum ve davranışlar gösterir.  

Olumsuz beden imajını ise bireyin bedenine eleştirel yaklaşarak çeşitli parçalarında kusur bulması, bedeni ile ilgili utanç hissetmesi ve fiziki görünümüyle ilgili yaşadığı çeşitli kaygılar olarak ifade edebiliriz.  Bireyin beden imajına dair olumsuz tutumlarıyla baş etmede kullanabileceği bazı stratejiler vardır.  Bunlar “Görünüşü Düzeltme”, “Kaçınma”, “Olumlu Mantıksal Kabullenme” stratejileri şeklindedir. 

Görünüşü düzeltme stratejisi, bireyin kendisinde kusur olarak gördüğü ya da içinde bulunduğu toplum tarafından onaylanmayan dış görünüşle alakalı taraflarını gizleme veya düzeltmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Yani kısaca bu strateji, insanın dış görünümündeki olumsuzluklarla ilgili yaptığı değişiklikleri içermektedir. Bu stratejiyi kullanan kişiler genelde makyaj ve saç yapma, peruk kullanma, diyet ve egzersiz yapma, güzellik algılarına uygun kıyafet seçimleri ve estetik yaptırma gibi davranışlar ile görünüşleriyle alakalı kabul etmekte zorlandıkları taraflarını gizleyebilmek ya da değiştirebilmek için fazlasıyla vakit harcarlar. 

Kaçınma davranışında birey, kilosu ve bedeniyle alakalı konuşmama, bol kıyafetler tercih etme, aynaya bakmama gibi birçok davranış ortaya koyabilir. Beden imgesiyle alakalı stres yaratan durumlardan uzak duran birey, görünüşünü ortaya çıkarabilecek dans ve egzersiz gibi aktivitelerden de uzak kalabilmekte hatta evden makyajsız çıkmama gibi davranışlar sergileyebilmektedir. Dolayısıyla bu davranış bireyin özel hayatına etki edebilir. 

Üçüncü strateji olan olumlu mantıksal kabul, bireyin beden imgesine dair pozitif bir bakış açısı ile hareket etmesini ve mantıksal kabullenmeyi içermektedir. Bu stratejinin kaçınma ve görünüşü düzeltme stratejilerine kıyasla daha işlevsel olduğunu söyleyebiliriz.

Hepimiz bedenlerimiz ve görüntümüz hakkında iyi hissetmek isteyebiliriz. Bu fikirle beraber akla gelen ve son zamanlarda da oldukça popüler olan bir kavram olan “beden olumlama” yaşam kalitesini ve insan ruhunu olumsuz yönde etkileyen olumsuz beden imajına karşı toplumsal hareket olarak karşımıza çıkmakta diyebiliriz. Bu kesinlikle ileriye atılmış bir adım. Fakat aslında buradan değinmek istediğim nokta beden imajımıza olumlu ya da olumsuz gereğinden fazla odaklanıyor olabilir miyiz? Bedenin gerçekten bir imajı olmalı mı? Bedenimizi yalnızca bir deneyim olarak görebilir miyiz? 

Belki böylelikle beden imajına odaklanırken kaçırdığımız yaşantılara, kaçındığımız davranış ve tutumlara hayatımızı dönüştürmesi yönünde bir fırsat verebiliriz. 

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir